Her kurban bayramı sonrasında çok sayıda çocuğun travmatize olduğunu
ve bazen bu travmanın etkilerinin yaşam boyu sürdüğünü görüyoruz. Bu nedenle yetişkinler
için bile zaman zaman zorlayıcı özellikleri olan kurban kesme ritüelinden
çocukların uzak tutulması ve öncesinde-sonrasında çocuğu koruyacak önlemlerin
alınması son derece önem taşıyor.
Anne baba ve toplum olarak çocukların her türlü şiddet ve
vahşet içeren görüntüden korunmaları gerektiğini biliyoruz. Çocuklar bir
karıncanın bile incinmesinden, ezilmesinden derin bir üzüntü duyabiliyorlar.
Aksi şekilde eğitilmedikleri müddetçe her çocuk hayvanları, doğayı severek
büyüyor. Doğadaki hiçbir şeyin incitilmesini, zarar görmesini istemiyorlar.
Doğanın kendi düzeni içinde, yaşamın devamı için gereken besin döngüsünü de 6-7
yaş civarında anlayabilecek olgunluğa erişiyorlar. Bu yaşta artık –yine aşırı
vahşet ve kan içermeyen- belgeselleri izleyip, hayvanların yaşamlarını
sürdürebilmek için birbirlerini avladıklarını anlayabiliyorlar.
İnsanların hayvansal gıdaları tüketmelerinin mantığını da
aynı kapsamda öğrenmeleri mümkün olabiliyor. Aslında insanların sağlıklı
beslenebilmeleri için bu gıdalara ihtiyaç olduğu mantığını anlayabiliyorlar.
Ancak kurban bayramlarında maalesef hayvanların kesilme
ritüelleri çok göz önünde oluyor. Birçok çocuk akşama masaya gelecek hayvanla
tanıştırılıp, hayvanı besleyip onunla duygusal bağ kuruyor. Hatta bazen
kesilmesine tanık oluyor. En iyi ihtimalle çocuklar televizyon ekranlarından bu
görüntülere ulaşıyorlar. Yani her durumda kurban bayramları çocuklar için
“vahşet” içeren, korku dolu, kan ve koku karışımı günler olarak yaşanıyor.
Böylece çocukların kurban bayramının gerçek anlamını fark etmeleri zorlaşıyor. Bu
nedenle çocukların kesinlikle tüm kesim görüntülerinden korunmaları gerekiyor.
Bayramların sevginin, güzel duyguların paylaşıldığı özel
günler olduğu, bayram günlerinde yardımlaşmanın, dayanışmanın önemli olduğu
anlatılmalıdır. Kurban kesme kısmının ise dini bir ritüel olduğu, amacın gıda
ihtiyacı olanlara yardım etmek olduğu vurgulanmalıdır. Çocuklar hayvanların
kesilmesi ile ilgili soru sorduklarında da; bunun kasaplar tarafından
yapıldığı, hayvanların en az acı çekmesi için gereken önlemlerin alındığı
anlatılmalıdır. Ve hiçbir şekilde ayakları, gözleri bağlanmış hayvanları
görmemeleri, hayvanlar kesildikten sonra herhangi bir şekilde onların kanını
veya atılan diğer organlarını da görmemeleri gerekmektedir.
Birçok konu yetişkinler için çok anlaşılır ve daha az
rahatsız edici olabilir. Ama çocuklar yetişkin konularının çoğunu
anlayabilecek, sindirebilecek ve yarattığı olumsuz duygularla baş edebilecek
yeterlilikte, olgunlukta değildirler. Bu nedenle yetişkinler için sıradan ve
önemsiz görünen bir konu çocuklar için çok rahatsız edici hatta çocuğu ruhsal
olarak “hasta” eden sonuçlar doğurabilir. Kurban konusu da tam böyle bir
konudur. Hayvanların kesilmesi kısmı her durumda çocuklara rahatsızlık
verecektir. Bu nedenle konunun bu bölümünden çocukları uzak tutmak gerekir.
Bayramların daha insancıl anlamlarına vurgu yapılması gerekir. Çocuklar
bayramlarda büyükleri ziyaret etmenin önemini, yardıma ihtiyacı olan kişilere
yardım etmeyi, gereksiz tüketim yapmamayı, bunun yerine ihtiyacı olanlara
vermeyi, küskünlük ve kavga yerine barışmayı, çevreleriyle dostluk kurmayı
öğrenmelidirler.
Özellikle 8-9 yaşından önce çocuklarda soyut düşünme
becerisi tam gelişmediği için kurban kesmenin dini anlamını da anlamaları zor
olacaktır. Bu nedenle küçük çocuklara konunun bu kısmının anlatılmasına gerek
yoktur. Daha büyük çocuklara inançlar doğrultusunda bilgi verilebilir. Okul
öncesi yaşlarda çocukların bu konuya hiçbir şekilde dahil olmamaları gerekir.
Çünkü böyle bir travma için en tehlikeli dönemlerdir.
Uzman Pedagog Belgin Temur