16 Mart 2018 Cuma

Müziğin Çocuklar Üzerindeki Etkileri

1-2 yaş dönemindeki çocuklarda fiziksel, zihinsel, sosyal, dil ve motor gelişimi bakımından önemli değişimler görülür. Bu dönemde ilk kelimelerini söyleyen ve yürümeye başlayan çocukta, düşünme, anlama, taklit etme ve kavrama becerileri de hızla gelişme gösterir. Yani yavaş yavaş bebeklikten çocukluğa geçmektedir. 1-2 yaş çocuğu kendince sesler çıkarır; duyduğu sesleri ve gördüğü birçok davranışı taklit etmeye çalışır. Hareket etme becerilerinin de artmasıyla daha çok bağımsızlaşan çocuk büyük bir merak duygusuyla dünyayı tanımak ve etrafı keşfetmek ister. Çevresindeki pek çok uyaranı fark eder ve karşılık vermeye başlar. Bu uyaranlardan biri de müziktir.
Aslında çocuklarda sese, müziğe tepki verme doğumdan itibaren görülür ve bu durum evrenseldir. Örneğin, bütün çocuklar anne ve babalarını ayak seslerinden tanıyabilirler. Bunun yanısıra duydukları şarkıya eşlik etmeye ya da müziğe uygun dans etmeye çalışırlar.1-2 yaş dönemiyle beraber, müziğe olan yatkınlıkları daha da artar. Bu yaş döneminde her türlü müziğe ilgi duyar ve dinlerler. 1 yaş itibariyle çocuklar dinledikleri müziğe el çırparak, duydukları sesleri taklit etmeye çalışarak, yürümeye başlayanlar iki ayak üzerinde zıplayarak, oturup kalkarak ya da ayaklarını yere vurur gibi yürüyerek eşlik ederler. Gelişen düşünme ve kavrama becerileriyle, daha önce dinledikleri müziği tekrar duyduklarında tanıyabilir ve bu müziği başka bir ses, bir hareket ya da bir obje ile ilişkilendirebilirler. Dolayısıyla, 1-2 yaş döneminde, çocuklar aynı müziği tekrar duyduklarında daha önce çıkardıkları sesleri, yaptıkları hareketleri hatırlar ve bunları aynen tekrarlarlar. 2 yaşla beraber de artık müziğin ritmine uygun hareket etmeye çalışırlar ve oyuncak müzik aletlerine ilgi duymaya başlarlar.
Müziğin 1-2 yaş dönemi çocuklarının zihinsel ve fiziksel gelişimine olumlu etkileri çok fazladır.
· İlk yıllarda dinlenen müziğin beynin gelişimine katkısı olduğu bilinmektedir. Özellikle matematiksel zekayı destekler.
· Dil becerilerini geliştirir.
· Çocuğun müzik yeteneğinin ve yaratıcılığının gelişimine etkisi vardır.
· Hayal gücünü destekler.
· Aktif dinleme ve gözlem becerilerini geliştirir.
· Bilişsel gelişimi ve öğrenmeyi kolaylaştırır.
· Dikkati arttırır. Çünkü müzik kendi içinde düzenli bir yapıya sahiptir ve ciddi bir konsantrasyon gerektirir.
· Duygusal açıdan daha uyumlu ve huzurlu çocuklar yetişmesini sağlar.
· Güvensiz, agresif tutumların ve korkuların üstesinden gelinmesinde önemli bir paya sahiptir.
· Rahatlatıcı ve dinlendirici etkisi vardır ve çocuğun kendini ifade edebilmesine fırsat verir. Müzik dinleyen bebeklerde daha düzenli nefes alıp verme ve kalp atışları olduğu gözlemlenmiştir.
· Sosyal iletişimi kuvvetlendirir; diğer çocuklarla daha rahat ilişki kurmayı sağlar.
· Müzikle beraber gelen hareketlilikle ince ve kaba motor gelişimi desteklenir.
· Müzik dinleyen çocuğun melodi ve ritim duygusu gelişir.
Bütün bu özellikler ilerleyen yaşlarda çocuğun kişilik gelişimine, psikolojik olgunlaşmasına, sosyalleşme sürecine, akademik becerilerine, dikkat ve konsantrasyonuna, okuldaki uyumuna doğrudan ya da dolaylı olarak fayda sağlar.
Ritim duygusu; yani bir melodiyi dinledikten bir süre sonra hatırlayabilme ve tekrarlayabilme kabiliyeti; doğuştan gelir. Bir melodi ya da bir ses duyan çocuk buna tepkisiz kalmaz ve hareketlenmeye başlar. Anne karnında dahi bebeklerin müziğin farkında oldukları ve tepki verdikleri bilinmektedir. 1-2 yaş döneminde de çocukların ritim yetenekleri üzerinde durmak ve bunu pekiştirmeye çalışmak önemlidir. Müzikle hareketlenen çocuğun tepkileri, ailesi ve çevresi tarafından, çıkardığı sese, şarkıya eşlik ederek ya da çocuğa ritmik hareketler yaptırarak desteklenmelidir. Bu etkinlik çocuğu eğlendirir ve rahatlatır. 1 yaşla beraber artık, çevresini yaşayarak keşfetmeye çalışan, dış dünyayı kontrol edebildiğini gören bir çocuk vardır. 1-2 yaş döneminde çocuklar bağımsız bir birey olma yolunda ilk adımlarını atmaya başlarlar. Dolayısıyla da bu egzersizlerin, çocuğun kişilik gelişimi üzerinde de olumlu etkileri vardır. Çünkü, çocuk bu yolla kendi kendini kontrol edebildiğini, birçok şeyi kendi başına yapabildiğini ve bağımsızlaşmaya başladığını fark eder. Bu da özgüven gelişimi için önemlidir.
Bu yaş aralığındaki çocukların ilgisini daha çok basit ritimli şarkılar çeker. Bu nedenle enstrümental müzik parçalarının dinletilmesi daha uygun olur. Çocuk şarkılarını, şarkıya uygun hareketlerle söylemek de çocuğun ritmik becerisini pekiştirir.
Ailelerin çocuklarının müziğe olan ilgisini geliştirmede birçok konuda olduğu gibi rolü büyüktür. Bu doğrultuda ailelere verebileceğimiz öneriler şunlardır :
· Bebeklikten itibaren çocuklarına müzik dinletmeye başlamaları önemlidir.
· Evde televizyon izlemek yerine müzik dinletilmelidir.
· Uyuturken söylenen ninniler oldukça etkilidir. Enstrümental bir müzikle de uykuya dalınabilir.
· Ebeveynler kendileri de müzik dinleyerek çocuğa model olmalıdır.
· Çocuğun, farklı tonlarda sesler duyması sağlanmalıdır; farklılıklar dikkatini çekiyor mu gözlenmelidir.
· Müzikle beraber hareketlenen çocuğu cesaretlendirmek gerekir. El çırparak, ellerinden tutup döndürerek ona eşlik edilmelidir.
· Beraber şarkı söylemeye çalışılmalıdır.
· Beraber müzikli oyunlar oynanmalıdır. Çünkü müzikli oyunlarla, ön-arka, ileri- geri gibi kavramlar ve elleri yıkamak, diş fırçalamak gibi bazı temel kurallar çok kolay öğrenilir.
· Çocuğa değişik sesler çıkaran metal kaşık, çıngırak gibi objeler verilebilir. 2 yaşına doğru da sesli kitaplarla ve oyuncak müzik aletleriyle( davul, org vb.) gelişimi desteklenmelidir.
· Çocuğun gizli kalan yetenekleri ortaya çıkarılmalı ve değerlendirilmelidir.
· Her gün yeni birşeyler öğrenmeye çalışan, merak eden 1-2 yaş çocuğunun müziğe verdiği tepkiler ve hareketler sınırlandırılmamalıdır.
· Bu süre içerisinde çocuğun hangi tür müziğe daha çok ilgisi olduğu, müzik kulağı ya da yeteneğinin olup olmadığı gözlenmelidir. İleriki dönemlerde, ilgisi ve yeteneğine uygun, bir ses ya da müzik aleti eğitimi için yol gösterilmelidir. Bir enstrüman çalmayı öğrenmek taklit etme becerisini ve hafızayı destekler.
Erken dönemde alınan müzik eğitiminin çocuğun ileriki yaşamına etkisi büyüktür. Yaratıcılığı, algılamayı, estetik anlayışını geliştirir. Dikkati arttırır; soyut düşünme ve uzaysal becerileri destekler. Grup becerilerini, grup içi uyumu, işbirliğini ve düzenli çalışmayı öğretir.Çocuklar müzik yoluyla çevrelerini, dünyayı tanımaya çalışır ve kendilerini ifade edebilirler. Müzik dinleme alışkanlığı kazanır ve kendi kültürlerinin müzikleriyle yabancı kültürlerin müzikleri arasındaki farklılıklar hakkında bilgi sahibi olurlar.
Kısacası, müzik eğitimi sadece müziksel becerileri değil, çocuğun sosyal, bilişsel, bedensel, psiko-motor ve dil gelişimini etkiler. Bu nedenle, bebeklere anne karnında bulundukları süreden itibaren müzik dinletmek; okul öncesi dönemden başlayarak bir müzik beğenisi kazandırmak ailelere düşen sorumluluklardan biridir.
Uzman Klinik Psikolog İrem Fırat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder