Son yıllarda çocukla geçirilen
zamanın miktarının değil, kalitesinin önemli olduğu savunuluyor. Bunun nasıl
olması gerektiği konusunda da çeşitli görüşler ve öneriler mevcut.
Ailede hem anne hem baba çalıştığında,
çocukla fazla vakit geçirememek en büyük sorundur olarak dile getirilir. Oysa bu durumdaki anne-babaların, bu konuda
endişelenmeleri genellikle yersizdir.
Zira çocuğa ayrılan sınırlı zamanda
bile, onunla geçirilen kocaman boş bir günden daha fazla yararlı aktivite
yapılabilmesi mümkündür.
Çocukla geçirilen kaliteli zaman
Anne-babalar çocuklarıyla
yeterli zaman geçiremediklerinde, bu durumun çocukları üzerindemutlaka olumsuz etkiler yaratabileceği konusunda
kaygılar yaşarlar. Özellikle yoğun çalışan ve dolayısıyla çocuklarıyla baş başa
geçirilecek zamanları yetersiz olan anne-babalar, bu kaygıyı daha yoğun
yaşarlar. Yoğun iş temposu, başka yaşam zorunlulukları, zaman zaman
anne-babaların eve çok geç saatlerde gelmelerine ve bu nedenle de bazen
neredeyse çocuklarıyla hiç görüşememelerine neden olabiliyor. Üstelik bütün
günün yorgunluğu eklendiğinde zamanın yetersizliği kadar anne babanın, sabrının
ve enerjisinin de yetersizliği söz konusu oluyor. İşte bu noktada gerçekten
çocukla nasıl daha iyi ve daha kaliteli zaman geçirilmesigerektiği sorusu tüm anne babaların zihnini meşgul
etmeye başlıyor.
Tüm insan ilişkilerinde olduğu
gibi çocuk ile anne-baba ilişkisinde de zamanın paylaşım, etkileşim ve
karşılıklı duygu alışverişi şeklinde geçirilebilmesi önemlidir. Fiziksel olarak
çocuğun yanında yer almak, çocuklar için zamanın birlikte iyi ve doyurucu
geçirildiği anlamına gelmiyor. Çocuklar, anne-babalarının kendi dünyalarına
aktif bir şekilde katılımına ihtiyaç duyarlar. Birlikte geçirilen zamanın
mümkün olduğunca; çocuğu dinlemeye, anlamaya, ihtiyaçlarını, sevinçlerini,
mutluluklarını, kızgınlıklarını, üzüntülerini, kaygılarını, kısacası tüm
duygularını anlamaya yönelik olarak geçirilmesi esastır. Ayrıca çocuklar kendi
dünyalarındaki heyecanları anne-babalarıyla paylaşmaya ihtiyaç duyarlar.
Deneyimledikleri her şeyde anne babanın yüreklendirmesine, becerilerini
geliştirirken ve dünyayı keşfederken, kendi yaratıcılıklarına zarar vermeden
eşlik etmelerine ihtiyaç duyarlar. Kendileri için önemli olan her şeye
anne-babanın da aynı ilgi ile katılımını beklerler. İşte çocukla geçirilen
zamanın böyle bir paylaşım içinde geçirilmesi durumunda, zamanın kaliteli olmasından
söz edilir. Elbette çocuğun bu ihtiyaçlarını giderebilmesi için belli bir
süreye de ihtiyacı vardır. Ancak anne babanın koşulları elvermediğinde, çocuğa
bakım veren kişi de bu ihtiyaçların bir kısmını karşılayabilir. Böyle bir
durumda anne baba çocukla birlikte iken çocuğun keyif alıp mutlu olacağı ve
özellikle çocuğu duygusal olarak doyurabilecek aktivitelerle zaman
geçirmelidir.
Çocuğu tanımanın önemi
Çocukla kaliteli zaman
geçirebilmek için onu tanımak oldukça önemlidir. Anne-baba olduğunuzda birçok
beceriye sahip olmalı ve birçok konuda hassasiyet kazanmalısınız. Çocuklar
sürekli bir değişim ve gelişim halindedirler. Ve başlangıçta neredeyse her gün,
zaman ilerledikçe her hafta ve neredeyse çocukluk boyunca her ay çocuğunuzun
değiştiğini ve geliştiğini görürsünüz. Ve her değişim aşaması başka bir
yaklaşım gerektirir. Tüm bu aşamaları dikkatlice izlersek ve okuyarak,
araştırarak, çocuğun değişimini
öngörerek gerekli hazırlıkları yapabilirsek zorlanmadan bu aşamaları keyifle
atlatabiliriz. Çocuğun doğumundan itibaren onu izlemek,
tanımak, ihtiyaçlarını, özelliklerini, farklılıklarını ve duygularını ifade
etme biçimini kavramak gerekir. Çocuğun söylediklerinin, davranış ve
tutumlarının altındaki mesajları kavrayabilmek, söylediği ile söylemek istediği
arasındaki farkı gözlemleyebilmek dikkat gerektirir. Bazen çocuklar, bazı
ihtiyaçlarını talep etmezler. Burada onun ihtiyacını fark etmeniz önemlidir. Çocukların
direkt söyledikleri şeyler genellikle onların gerçek ihtiyaçları değildir; asıl
ihtiyaçları örten daha kabul edilebilir taleplerdir. Her çocuğun kendini ifade
ediş biçiminin farklı olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle öncelikle çocukların
bebekliklerinden itibaren çok dikkatlice gözlenmeleri önemlidir. Çocukla
geçirilecek zamanın içeriğinde hem birtakım becerilerin geliştirilmesine olanak
verilmesi hem de oyuna yer verilmesi gerekir. Bu içeriğin belirlenmesi için de
çocuğun çok iyi tanınması gerekir. Çocuğun bireysel özelliklerinin tanınmasının
yanı sıra, belirli yaşlara ait gelişimsel ve psikolojik özelliklerin de
bilinmesi önem taşır. Örneğin bir çocuğun yaşadığı korkuların o yaşa ait doğal
bir korku mu, yoksa fobi mi olduğunu ayırt edebilmek ve ilişkide kullanılacak
dili belirlemek önemlidir. Ayrıca soyut düşünmenin çocuğunuzda ne zaman geliştiğini
bilmek onunla kuracağınız iletişimin içeriğini belirlemede de önemli bir
kriterdir. Bir önemli konu da, çocuğun yaşına uygun olarak yapabileceklerinin
ve yapamayacaklarının ayırt edilmesidir. Eğer anne-babalar çocuklarının bazı
becerilerinin gelişmesi için fırsat yaratmazlarsa, çocuklar yaşlarına ait
becerileri geliştiremezler. Örneğin eline hiç kalem verilmeyen bir çocuk, çizgi
çizme becerisini geliştiremeyecektir. Birlikte geçirilecek zamanın içeriğinde,
çocuğun yaşına ait becerileri sergileyebilmesine ve geliştirmesine fırsat
vermek de önemlidir. Bazen de tam tersi olarak aileler, çocukların gelişim
düzeylerinin çok üzerinde bazı becerileri sergilemeleri konusunda çocukları
zorlayabilirler.Bir çok anne baba çocuğa bir şeyler öğretme çabasındadırlar ve
bu çaba bazen çocuğun eğlenme ihtiyacının önüne geçebilir. Oysa anne babanın
rolü öğretmenlik olmamalıdır. Anne baba çocuğun öğrenmesini kolaylaştırıcı
ortamı hazırlayıp, çocuğun spontan bir şekilde öğrenmesine ve daha önemlisi de
öğrenmeye ihtiyaç duymasına yardımcı olmalıdır. Çocuğun kapasitesinin üzerinde
bir şeyleri öğrenmeye zorlanması, çocuğun yoğun performans kaygısı ve
yetersizlik duygusu yaşamasına neden olabilir. Yine bazı çocuklar, yaşadıkları
değişik duygusal ve algısal sorunlar nedeniyle bazı becerileri, yaşıtlarına
göre daha geç geliştirebilirler. Böyle bir durumda da çocuğun yapabileceğinden
daha fazlasını beklemek, aynı tür kaygılara ve yetersizlik duygularına neden
olabilir, bu da çocuğun daha da başarısız olmasına neden olabilir. Öğrenme ile
kaygının yan yana yer alması çocuğun yaşam boyu mutsuzluk yaşamasına sebep
olabilir. Bu nedenle anne babanın çocukla ilişkisinde “öğretici” rolünün
vurgulanmaması ve daha çok sağlıklı ve mutlu bir anne-baba-çocuk ilişkisinin
oluşturulmaya çalışılması önemlidir.
Birlikte geçirilen zamanda neler yapılabilir?
Çocuğunuzla oyun oynayın
Oyun ve çocuk birbirinden
bağımsız düşünülemez. Çocuk denince akla gelen ilk şey oyundur. Çocuklar
dünyayı oyun aracılığıyla tanırlar; oyun aracılığı ile yaşamdaki zorluklarla
baş etmeyi deneyimlerler ve oyun aracılığıyla haz duyacakları şeyleri belirler
ve keşfederler. Oyuncaklar, çevredeki
objeler, kişiler, olaylar, doğa, yapılar, araçlar, hayvanlar ve yollar çocuklar
için oyun, öğrenme ve eğlence malzemesi olabilir. Bu nedenle de anne-babanın
oyun oynaması, oyunun bir parçası olması veya oyuna aracılık edebilmesi çok
önemlidir. Oyun, hem çocuğun ihtiyacını karşılayan hem de anne-babanın çocuğu
yakından tanımasını ve takip etmesini sağlayan bir aktivitedir. Oyun oynarken
çocuğun özgür olması, kendini rahat ifade edebilmesi ve yargılanmaması
önemlidir. Anne-babaya çocuksu veya bebeksi görünen bir oyun ve oyuncak,
çocuğun önemli bir ihtiyacını karşılıyor olabilir. Oyun oynayabilmek, anne-baba
için her zaman kolay değildir. Bazı kişilerin böyle bir yatkınlığı olmayabilir.
Böyle bir durumda da oynayabileceğiniz, keyif aldığınız oyunlarla, keyif
almadıklarınızı birbirinden ayırmak önemlidir. Belki de anne-babanın oyun
paylaşımı yapmaları gerekir. Örneğin anne, evcilik oyununu daha keyifli
oynayabilirken, baba da top ve bahçe oyunlarında çocuğa eşlik edebilir. Çünkü
sıkılarak, keyif almadan oynanan oyunlar, çocukların da sıkılmasına ve oyundan
tatmin olamamalarına neden olur. Tabii tüm oyunlar sizi sıkıyorsa, bu durumda çocuğunuzla
oyun paylaşabilme olasılığınız olmayacaktır. Bu nedenle her anne-babanın oyun
öğrenmek, oynamak ve yatkınlık kazanmak konusunda çaba sarf etmesi gerekir.
Oyunun her zaman zihinsel gelişimi desteklemesi gerekmez. Oyun adı üstünde
“oyun”dur. Sadece eğlenmek için de oyun oynanmalıdır. Anne baba ile birlikte
çocuk kahkahalar atarak bir oyun oynuyorsa, genellikle bu oyun çocuk için en
doğru oyundur. Elbette, eğitici bir yönü de olması önemlidir ama ilk önemli
kriter çocuğun eğlenmesidir. Bunun için evde bulunan bir çok malzeme ve eşya
çocuk için oyun malzemesi olabilir. Bazen
hiç oyun malzemesi olmadan keyifli oyunlar oynanabilir. Saklambaç gibi,
dans gibi, taklit oyunları gibi….
Çocuğunuzu Gözlemleyin
Anne babanın öncelikle iyi bir
gözlemci olması gerekir. Oyunda çocuğu gözlemek ve duygularını ifade etmesi
için ortam yaratmak da önemlidir. Özellikle okul öncesi yaşlarda evcilik ve
kukla gibi hayal gücüne yönelik oyunlar çocukların iç dünyalarını yansıtmaları
için çok önemlidir. Bu tip oyunlar için gerekli malzemelerin bulundurulması da
bu açıdan önem taşır. Resim için tek tip boya kalemleri yerine, değişik
özellikte boyalar, fırçalar, değişik dokulu kağıt, karton, kumaş gibi
malzemelere yer verilmelidir. Resim çok
önemli bir oyun ve ifade aracıdır. Çocuklar dış dünyayı, kendi duygularını ve
yaşadıklarını resim ve boyalar aracılığıyla genellikle çok açık bir şekilde
ifade ederler. Bu nedenle bol bol resim malzemesi almak ve bu konuda onu
desteklemek önemlidir. Tüm diğer oyun ve aktivitelerde olduğu gibi resim
yapması sırasında da çocuğa öğretici davranmak yerine, onu serbest bırakmak
önemlidir. Örneğin çocuğun kırmızıya boyadığı bir bulutun ısrarla maviye
boyanmasını istemek yerine, boyadığı kırmızı bulutun onun için ne ifade
ettiğini konuşmak, birlikte geçirilen zamanın daha kaliteli hale gelmesi
anlamına gelecektir. Elbette ki çocuklara bilgiyi öğretmek de önemlidir. Ancak
özellikle oyun sırasında bu zamanın bir paylaşım ve rahatlama zamanı olduğu
unutulmamalı, çocukta performans kaygısı yaratacak şekilde öğretici ve
zorlayıcı olmamaya özen gösterilmelidir.
Çocuğunuza empatik bir ilişki kurun
Kaliteli zamanın içeriğinde en
önemli hususlardan biri de çocukların duygularının anlaşılması yani empatik
yaklaşılmasıdır. Empati; karşınızdakinin duruşundan, bakışından,
söylediklerinden, bazen söylemediklerinden ne hissettiğini anlamaya çalışmak ve
bunu ona geri bildirmek anlamına gelir. Çocukların da tıpkı yetişkinler gibi
daha kolay ifade ettikleri duygular vardır. Örneğin çocuklar öfkeyi daha kolay
ve çabuk ifade ederler. Ama genellikle öfkenin altında daha farklı, bazen
yumuşak, üzücü, sıkıntı veren başka bir duygu olabilir. Sizin bu altta yatan
duyguyu anlayabilmeniz ve bunu çocuğa fark ettirmeniz önemlidir. Çünkü ifade
edilen duygular, kabul göreceğinden kuşku duyulmayan duygulardır. Eğer siz
çocuğunuzun her türlü duygusunu kabul edeceğinizi ona fark ettirirseniz, onun
da bu duyguları ifade edebilmesi kolaylaşacaktır. Empati, birçok kişide
doğuştan var olabilen, ama aynı zamanda öğrenilebilen bir beceridir. Ancak
üzerinde düşünmeyi ve çalışmayı gerektirir. Söylenen sözlerden direkt anlamlar
çıkarmaya alışık olmanız durumunda, söylenenin altında yatan gerçek duyguyu
anlama fırsatını da kaçırabilirsiniz. Bu nedenle, empati kurabilmek her anne-babanın öğrenmesi gereken bir
beceridir.
Çocuğun Tatmin Olacağı Aktiviteler Bulun
Çocukların anne-babalarıyla
birlikte oldukları zamanlardan keyif almaları ve doyuma ulaşmaları önemlidir. Çocuğunuzla geçirdiğiniz kısa zamanda onunla
açık, yakın, anlayan, dinleyen bir rolde ilişki kurabilirseniz, çocuğunuzun da
böyle bir zamandan tatmin olma olasılığı artacaktır. Böylece birlikte olunan
zamanlara problem taşınmayacaktır. Çocuklar, ailece birlikte olunan zamanlar
gergin geçtiğinde, anne-babadan ilgi alma yolu olarak kızgınlığı, agresyonu ve
problemler yaratmayı kullanırlar. Oysa birlikte kaliteli zaman geçirmek, çocuğu
tatmin edeceği için, anne-baba ile ilişki için, olumsuz bir yöntem denemesine
gerek kalmayacaktır.
Oyun, hem çocuğun huzur,
rahatlama ve öğrenme ihtiyacını karşılayan hem anne-babanın çocuğu yakından
tanımasını ve takip etmesini sağlayan hem de ailece birlikte mutlu, keyifli
zaman geçirilmesini sağlayan bir aktivitedir.
Belgin Temur
Uzman Pedagog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder