Çocuk psikolojisi, çocuk ruh sağlığı, ergenlik, ergenlik sorunları, anne çocuk ilişkisi, baba çocuk ilişkisi, aile içi iletişim, çocuk sağlığı...
10 Ocak 2018 Çarşamba
Şiddet ve Çocuk İstismarı
Çocuk İstismarı, çocukların gelişimlerini zedeleyici bir biçimde fiziksel, duygusal, zihinsel ve cinsel zarara maruz bırakılmaları olarak tanımlanmaktadır. Çocuğa uygulanan şiddet denildiğinde genellikle fiziksel şiddet (dayak vs) anlaşılmaktadır. Oysa şiddet ve istismar fiziksel olabileceği gibi duygusal ve / veya cinsel içerik de taşıyabilir. Çocuklar kendi gelişimsel seviyeleriyle de bağlantılı olarak anne-babalarından ve çevrelerindeki yetişkinlerden aldıkları tehdidi de şiddet olarak yaşayabilirler. Çocuk üzerinde zarara yol açabilecek her türlü tehdit de dolayısıyla şiddet olarak algılanmaktadır. Fiziksel olarak şiddet görmeyen bazı çocukların anne-babalarının kızgın ve tehdit eden tavırlarını dayak olarak algılamarı da bunun göstergesidir. Şiddet ve istismar kişiliği ve bütünselliği zedeleyici niteliktedir. Çocuk ve gençlerin psikolojik olarak kötüye kullanılmaları, ihmal edilmeleri ve psikolojik olarak zarar verici davranışlar duygusal istismar olarak değerlendirilmektedir. Anne-babaların bazı tutum ve davranışları çocuklarda duygusal istismara yol açabilmektedir. Örneğin çocuğun reddedilmesi, hor görülmesi, aşağılanması, yalnız bırakılması, korkutulması, kendini ve duygularını ifade etmesine fırsat verilmemesi, ihmal edilmesi, kendine zarar verebileceği durumlara maruz bırakılması da duygusal istismar olarak değerlendirilmektedir.
Burada çocuğun yaşı ve gelişim dönemi çocukta meydana gelebilecek sonuç ve zararların farklılaşmasına etki edebilmektedir. Duygusal anlamda istismar edilmiş çocuklarda, kaygı, içe kapanma hali, depresyon, özgüven eksikliği, korku tepkileri görülebileceği gibi saldırganlık ve kendine/çevreye zarar verici davranışlar da görülebilir. Ağır istismara maruz kalmış çocuklarda tipik olarak gözlenen durum donmuş gözlerle etrafı seyretme halidir. Ve sıklıkla kaygı bozukluğu görülebilir. Yapılan araştırmalar bireylerin çocukluklarında maruz kaldıkları zedeleyici anne-baba tavırlarının yetişkinlik döneminde ruh sağlığı açısından belirleyici olduğunu göstermektedir. Yine duygusal kötü muamelenin kişilik gelişimi üzerinde olumsuz etkilere yol açabileceği bildirilmektedir.
Şiddete maruz kalan çocukların bu şiddeti gösterme eğiliminde oldukları bilinmektedir. Bu, başkalarına dönük olabileceği gibi kendilerine dönük de olabilmektedir. Aynı şekilde aile içinde örneğin babanın anneyi dövdüğünü ya da istismar ettiğini izleyen çocukların da bu şiddeti kendilerine dönük olarak algılama eğilimleri artmaktadır. En azından şiddet tehdidinin kendilerine de yönelebileceği korkusunu yaşamaktadırlar. Bu durum da benzer etkilerin oluşmasına yol açabilmektedir. Şiddetin izlenmesi davranış kalıplarının öğrenilmesi prensibiyle ele alındığında “şiddeti öğrenme”ye etki edebilmektedir. Örneğin, çizgi filmlerdeki şiddet sahneleri gibi sosyal kabul gören eğlence ortamlarında şiddetin izlenmesi çocuğun şiddeti bir başetme yolu olarak öğrenmesine neden olabilmektedir. Şiddet eğilimi gösteren çocukların yakın çevrelerinde şiddetin varlığının araştırılması gerekmektedir. Anne-baba kadar çevredeki diğer yetişkinlerin, bazen okulda öğretmeninin şiddetine maruz kalan çocuklar da şiddet eğilimi gösterebilmektedirler. Anne-babalarından, öğretmenlerinden dayak yiyen ya da yapamadıkları, beceremedikleri ile ilgili olarak aşağılanan, hor görülen çocuklar aynı şekilde agresyonu bir sorun çözme biçimi olarak algılayabilirler/kullanabilirler ya da değersizlik ve temel güven duygusu yetersizliği yaşayabilirler.
Genellikle istismar, çocuklar üzerindeki etkisi kalıcı ya da uzun süreli olduğunda daha kolay anlaşılmakta ve tepki görmektedir. Görsel ve yazılı basına yansıyan da genellikle bu türden ihmal ve istismar vakalarıdır. Ancak bazen çocuklar üzerindeki etkisi açısından belirgin olmayan fakat yaygın biçimde çocukların kötüye kullanıldığı ya da çocuklardan yarar sağlanan durumlar da vardır. (Çocukların çalıştırılması, reklam aracı olarak kullanılması gibi) Bu istismarın belirgin bir duygusal ya da fiziksel hasarı olmayabilir; ancak burada da çocuk haklarının ihlali söz konusudur.
Cinsel istismara uğramış çocuklar nasıl anlaşılır?
Çocuklar kendilerine dokunulduğunda bunu sevgi ifadesi olarak algılayabilirler ve cinsel istismar amacıyla dokunulmasından ayırt edemeyebilirler. Bu nedenle çocukların korunması aileye düşmektedir. Bazen aile içinde çocuğu taciz eden birinin bulunması çocuğun bunu ifade etmesini zorlaştırmaktadır. Böyle bir şüphenin bulunduğu durumlarda diğer aile bireylerinin çocuğu koruması önemlidir. Çocuğu ciddi şekilde hırpalayacak bir cinsel istismar eylemi çocuklar üzerinde gözlenebilir bazı etkilere neden olabilmektedir. Örneğin bu çocuklar oyunlarında cinsel öğelere daha fazla yer vermektedirler. Arkadaşlarıyla oyunlarında kendi cinsel organlarını gösterme, kendi cinsiyet özelliklerini vurgulayıcı bazı tavırlar (örneğin küçük bir kızın fazla süslü, kadınsı tavırlarının bulunması vb) gözlenebilmektedir. Ayrıca resimlerinde cinsel organların vurgulanmış olarak çizilmesi de şüphelenilmesi gereken bir durum olabilir. Bir çok çocukta somut deliller yoksa bir cinsel istismarı fark etmek çok zordur. Genel olarak çocuğun davranış ve ilişki kurma biçiminde bir değişiklik olup olmadığının gözlenmesi gerekmektedir. Böyle bir şüphenin olduğu durumlarda ailenin vakit kaybetmeden bir profesyonel yardıma başvurması gerekmektedir. Bu çocukların cinsiyet rolü gelişimlerinin takibi, yaşadıkları travmanın etkilerinin belirlenmesi ve sonrasında ortaya çıkabilecek olan korku, kaygı, öfke, suçluluk gibi duyguların ifadesine fırsat verilmesi açısından bir uzman yardımına gereksinim vardır. Her çocuğun böyle bir durumdan etkilenme biçimi elbette birbirinden farklı olacaktır. Her çocuk benzer belirtileri göstermeyebilir. Ama cinsel istismarın her çocuk için bir psikolojik travma olduğu söylenebilir. Bu durumda bir uzman yardımıyla travmanın izlerinin azaltılması ve gelecekte çocuğun ruhsal sağlığını etkileyebilecek faktörlerin belirlenip gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.
Uzman Pedagog Belgin Temur
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder