4-5 yaş dönemi çocuklarda fiziksel, zihinsel, sosyal, dil ve motor gelişimi bakımından önemli değişimlerin görüldüğü bir dönemdir. Bu yaş döneminin en belirgin özelliklerinden biri çocukların kendilerini sözel olarak daha iyi ifade edebilmeye başlamalarıdır. Konuşarak içinde bulundukları dünyayı tüm yönleriyle anlamaya çalışırlar. Bu dönemde dil gelişimi oldukça hızlıdır; çocuklar yeni kelimeleri çok hızlı öğrenirler; merak duyguları çok yoğundur; dünyayla ve çevrelerinde neler olup bittiği ile ilgili neden, nasıl, ne zaman gibi sorular sormaya başlarlar. Duydukları her yeni kelimenin ne anlama geldiğini öğrenmek isterler. Dili oyunlarına katarlar; içinde diyalogların olduğu, rol yapabilecekleri oyunları tercih etmeye başlarlar. Espri yetenekleri gelişir; şarkılar, tekerlemeler öğrenmek ve söylemek hoşlarına gider. Öğrendikleri yeni şeyleri tekrar etmek isterler. Bu yaş döneminde çocukların kelime hazineleri oldukça genişler; bazı sesleri çıkarmakta sıkıntılar yaşanmaya devam etseler de konuşmaları açık ve anlaşılırdır; hikayeleri, başlarından geçen olayları, rüyalarını ayrıntılarıyla anlatabilirler. Bazen hayal güçlerini kullanarak kendi yarattıkları öyküleri paylaşırlar.
Bu yaş çocuklarının sosyal ve duygusal gelişimi de çok belirgindir. 4-5 yaşında çocuklar grup içindeki basit kuralları anlayabilecek ve bunlara uyabilecek yetiye sahiptir. Bu nedenle, yaşıtlarıyla iletişim kurmaktan, onlarla oyun oynamaktan, beraber çeşitli etkinlikler yapmaktan hoşlanırlar. Arkadaşların, çocuğun gelişimi ve davranışları üzerindeki etkisi giderek artar. Çocuklar hem kendi duygularını hem de karşısındaki kişinin neler hissediyor olabileceğini daha iyi anlamaya başlarlar. Tüm bunlar kendilerine olan güvenlerini de arttırır.
Çocuklar tüm bu becerilerinin gelişimi ile beraber ebeveynlerinden, çevrelerinden, arkadaşlarından duydukları birçok kelimeyi tekrar eder; hafızalarına alır ve zaman zaman tekrar çıkarıp bunları kullanırlar. Birçok alanda olduğu gibi dil becerilerinin gelişmesinde de çocuğun kendisi ile iletişime geçen tüm insanları izleme, dinleme, taklit etme ve model alma yolları etkindir. Ancak çocuklar çevrelerini gözlemlerken duyduğu kelimelerin kabul edilebilir olup olmadığını anlayamazlar. Anne ya da babalarının araba kullanırken sinirlenerek söylediği kötü sözleri hemen öğrenebilir ve sık tekrar etmeye başlayabilirler. Kısacası, dil gelişiminin hızlı seyrettiği ve çocukların duyduklarını tekrar etme eğilimlerinin olduğu bu dönemde çocuklar arasında kötü söz kullanımına da daha sık rastlanabilir. Sosyal gelişim ve paylaşımın da artmasıyla çocuklar aile bireylerini, arkadaşlarını, televizyonda izledikleri çizgi filmdeki ya da okudukları hikayedeki bir karakteri model alabilir; onların kullandığı kelimeleri taklit edebilir ve öğrenebilirler.
Çocuklar çoğu zaman kötü sözleri, anlamını bilmeden kullanırlar. Ancak ebeveynlerinden ya da çevreden aldıkları tepkilerle de bu sözlerin kullandıkları diğer kelimelerden bir farkı olduğunu hissederler. Tekrar tekrar kullanarak da anne babalarının tutumlarını, verdikleri tepkilerin ne kadar değişebileceğini gözlemler ve test ederler. Kimi anne-babalar çocuklarından kötü sözler duyduklarında aşırı sert tepkiler verebildikleri gibi, kimileri ise tepkisiz kalabilir ya da daha ılımlı tepkiler vererek çocuğun söylediği sözlere gülebilir ve bunlarla eğlenebilirler. Çocukların çevresindeki bireyler tepkileri ve davranışlarıyla farkında olmadan onların bu tarz konuşmalarını pekiştirmiş; onları cesaretlendirmiş olabilirler. Çocukların ne gibi sebeplerle kötü sözler kullanıyor olabileceklerini bilmek aslında doğru anne-baba tutumlarını belirlemek açısından da önemlidir.
Çocuklar bazen anne ve babalarından yeterli ilgiyi göremediklerini düşünebilirler. Anne-babaları ya da çevredeki diğer bireyler tarafından daha çok fark edilmek isteyebilirler. Yaptıkları davranışlar olumsuz olsa da, ebeveynleri tarafından olumsuz bir geri bildirim almış olsalar da fark edilebilmiş olmak onların bu davranışı tekrar sergilemelerine neden olur. Kendi varlığını ortaya koyma yolu olarak olumsuz da olsa bu tarz davranışları seçerler. Bazı 4-5 yaş çocukları ise olumsuz duyguları nasıl ifade edeceklerini bilemezler. İfade ettiklerinde çevreleri tarafından kabul görüp görmeyecekleri, eskisi kadar sevilip sevilmeyecekleri konularında kafalarında şüpheler olur. Bu nedenle duygularını açıkça ifade etmektense farklı yollar aramaya başlarlar. Hissettikleri üzüntü ya da kızgınlık gibi duygularla nasıl baş edebileceklerini bilemezler. Bunun bir yolu olarak da kötü sözler kullanmayı alışkanlık haline getirebilirler. Çocuğun ailesinde kızgınlığı ifade etme biçimi olarak kötü söz kullanmayı öğrenmiş bireyler varsa çocuğun da model alarak duygu ifadesinde bu davranışı seçme olasılığı oldukça yüksektir. Kötü söz kullanımına neden olabilecek bir diğer durum ise çocukların yaşıtları tarafından kabul görme, onlara benzeme arzusu olabilir. Özellikle 4-5 yaş, çocukların akranlarından yoğun olarak etkilendiği, onların davranışlarını gözlemlediği ve taklit ederek öğrendiği bir yaş dönemidir.
Tüm bunlar düşünüldüğünde anne-babalara düşen en önemli görev çocuğa her ortamda doğru bir model olabilmektir. Çocuktan hangi davranışları gerçekleştirmesi bekleniyor; hangi sözleri kullanması isteniyorsa anne-baba olarak da aynı davranışlar içerisinde bulunmak ve aynı kelimeleri kullanmak gereklidir. Kötü söz kullanan çocuğunuz karşısında onun bu kelimelerine gülmeden; onu cesaretlendirmeden durabilmek ve bu kelimeyi kullanmaması gerektiği konusunda kararlı ve net olabilmek de oldukça önemlidir.
Anne-babalara tavsiyeler:
· Çocuğunuzu gözlemleyin ve onu iyi tanımaya çalışın. Kötü söz kullanmasının altında ne gibi sebepler olabileceğini düşünün. Çocuğunuzu tüm yönleriyle tanımak, gerektiği durumlarda ona nasıl müdahale edebileceğiniz yönünde de size fikir verir.
· Çocuğunuzun kendini fark ettirme çabası içerisinde olduğunu anlarsanız, onun kötü söz kullanarak bunu yapmaya çalışmasını beklemeden, bu ihtiyacını fark etmeye çalışın. Bu ihtiyaca cevap verebilmek adına çocuğunuzun yaptığı tüm olumlu ve uygun davranışları dile getirin, onunla konuşun ve aferinlerle pekiştirin. Onun yanında başkalarına çocuğunuzun onayladığınız davranışlarından bahsedin ve onu övün.
· Bir süre olumsuz tavırlarını göz ardı edip, olumlu bütün davranışlarını desteklemek ve ödüllendirmek de ona kendini iyi hissettirecektir. Çocuğunuz kötü söz kullandığında, gülmeyerek ya da tam tersi öfkeli tepkiler göstermeyerek onun bu davranışı sergilemesini engelleyebiliriz.
· Uygun olmayan bu sözler yerine çocuğun söylemek istediği şeyi daha uygun ifadelerle nasıl anlatabileceği yönünde onu yönlendirin.
· Çocuğunuzla oynayacağınız dramatizasyon oyunları da ona hem nasıl davranması gerektiği konusunda yol gösterir hem de dil gelişimini destekler.
· Çocuğunuz televizyonda izlediği bir programın ya da oynadığı bir bilgisayar oyununun da etkisinde kalabilir. Televizyonda izledikleri şiddet ve küfür içerikli görüntüler, dövüş, savaş gibi temalara sahip bilgisayar oyunları, agresif içerikli dergiler ve kitaplar çocuğun kelime hazinesine uygun olmayan sözler eklemesine neden olabileceği gibi çocukların yaşayabilecekleri kaygı durumlarını da tetikler Bu nedenle onun izlediği ve dinlediği programları denetlemek ve belli ölçülerde televizyon ve bilgisayar kullanımına izin vermek de önemlidir.
· Çocuğunuzun yaşayabileceği tüm olumsuz duyguları kabul edin. Çocuğun hissettiği olumlu, olumsuz duyguları dinlemek, anlamaya çalışmak ve bunları dile getirmenin doğal olduğunu ona hissettirebilmek önemlidir.
· Anne-baba olarak sizler de duygularınızı ifade ederek çocuğunuza model olun ve ona duygu ifadesine fırsat verecek ortamlar hazırlayın. Duygularını hangi yollarla daha iyi ve daha doğru ifade edebileceği konusunda ona yol gösterin.
· Çocuğunuz kötü sözleri kullandığı sürece nelerle karşılaşabileceğini bilmelidir. Ona bu davranışa devam etmenin bazı sonuçları olduğu hatırlatılmalı ve çocuğunuz bu sonucu yaşayarak öğrenmelidir.
· Temel alışkanlıkların kazanıldığı okul öncesi dönem kurala uyum becerisinin
geliştirilebilmesi için en uygun dönemdir. Çocuğun kötü söz kullanma alışkanlığından kurtulabilmesin de anne baba tutumlarının önemi büyüktür. Ebeveynler çocuklarının kötü söz kullanmaları karşısında verdikleri tepkilerde ne kadar kararlı ve tutarlı olabildiklerini gösterebilirlerse çocuk bu alışkanlığı kolayca kazanır.
geliştirilebilmesi için en uygun dönemdir. Çocuğun kötü söz kullanma alışkanlığından kurtulabilmesin de anne baba tutumlarının önemi büyüktür. Ebeveynler çocuklarının kötü söz kullanmaları karşısında verdikleri tepkilerde ne kadar kararlı ve tutarlı olabildiklerini gösterebilirlerse çocuk bu alışkanlığı kolayca kazanır.
· Ancak; tüm bu çabalara rağmen çocuğunuzun kötü söz kullanma alışkanlığı devam ediyorsa profesyonel bir uzman desteğine başvurmakta fayda vardır.
Uzman Psikolog İrem Fırat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder